BAĞ-KUR ARSASI NE OLDU?…

Fikri takip noktasında, mevzuyu gündemleştirelim!.. Şu eski Bağ-Kur binasına ait, arsanın “kelepir satışına” dair, meçhuliyet ne oldu?.. Malum, geçtiğimiz ay, arsa ihaleye çıkarılmıştı. Konut imarlı arsa, 4 milyon 758 bin liradan satışa, sunulmuştu?!.. Ama ne ihale, ama nasıl bir satış tutarı? Her yönüyle, akla ziyan bir hal içermiyor değil!?..

***

Önceki gün, bir kaç okur merak saikiyle olsa, hadiseyi hatırlattı.. “İşin içerisinde bir peşkeş var mı, yok mu” diye de sordular?.. Öyle ya, merak etmemek elde mi?.. Ki o bina yakılmadan önce, 29 daireden oluşuyordu.. Koca bir bina.. Sonra, yıkım kararı alındı. Gerekçe de, depreme dayanıklı değil diye, yıkılması gerekir!.. Ve bina yakıldı?.. Uzun bir süre arsa olarak, kaldı..

***

Ne yerine herhangi bir bina, ne de takas, veya başka bir şey inşa edilmedi… Nihayetinde, arsanın satış kararı alındı… Lakin biçilen değer nasıl olur cinsinden, öte bir rakam belirlenmiş!..  Ki ihale duyurusu da, manidar!.. Bir gün içerisinde yapıldı.. Sabah duyuruya çıkıldı, öğleden sonra da apar topar duyuru, kaldırıldı.. Halk deyimiyle; oldu bitti!..

***

Ne yerel bir gazeteye ne de ulusal bir gazeteye satış ilanı verilmeden!.. Tabi rekabet ortamının da oluşmasına, zaman ve zemin de bırakılmadı diyebiliriz… Binayı ve arsayı bilenler bilir!.. Diyarbakır’da görmeyen, bilmeyen yok.. İşte, o kocaman konut imarlı arsa, bir daire fiyatının bile altında, kim nasıl bir satış kararı aldı?..

***

Kaldı ki konut fiyatları kadar arsaların tavan yaptığı bir dönemde, bu kadar cüzi fiyat olur mu?.. Şehirden onlarca kilometre uzaklıkta, imarsız, ifrazsız, susuz tarla bile dönümü 2-3 milyona satılırken, alıcısı vaki iken!…

Şehrin göbeğinde!.. İl Valiliği'nin hemen arkasında.. Yüksek dereceli bir lokasyonda yer alan, paha biçilmez koca arsa nasıl olur da, 4 milyon 758 bin liraya satışa çıkarılır?…

***

Halk deyimiyle akıllara durgunluk vermiyor değil… İhalenin yapılmış ve satış tarihi üzerinden, nerdeyse üç hafta geçti!? Ama hala, kaça ve kime satışı yapıldığı bilinmiyor.. Ne hikmetse, kamuoyuna yönelik sır gibi saklı tutuluyor tüm işlemler… Her ne ise!.. Görünen o ki, var bir şeyler..? Bize de gelen, bilgiler de yok değil..

***

Öncelikle ifade etmek isterim!.. Buradaki amacımız, kimseyi suçlamamak ve töhmet altında bırakmak değil… Hele ki, kurumsal yönde, hiç değil.. Ancak, ihale süreci, ihale komisyonu, değer biçen kurumlar, emlak noktasındaki yetkililer de dahil olmak üzere!?. Onların da, dahlinin olduğu bir mevzu olması münasebetiyle biçilen değer ölçeğinde, kafada çok sayıda deli sorular inşa olmaması mümkün değil?

***

İşte bu deli sorular noktasında demem o ki, mevzuyu gündeme getirmemizdeki amaç söz konusu kent gündemindeki spekülasyonların ve akla durgunluk veren değer ölçüsüyle alakalı, ilgili ve yetkililerin kamuoyuna doyurucu bir beyan aktarması gerektiğidir.. Onlar, ne diyor?… Muhakkak ki, söyleyecekleri bir şey vardır ve de olması gerekir?!…

***

Bu noktadan hareketle, ne diyeceklerini bekliyoruz! Kendilerinden gelecek bilgiler bizler için önemli!…Şimdilik bu kadar diyelim..

***

 

NARİN MUAMMASI!..

İki haftayı da geride bıraktık!.. Ama hala Narin’den bir haber yok!.. Çöken karamsarlık ve endişeli, hal “iyi bir haber gelmeyeceğini de” haykırıyor?.. Ama nereye kadar?.. Doğrusu, herşey muamma..! Ve girdap, derin!..

***

Ülke dışında, arayan çok sayıda okur var!.. Narin nerde, kayboldu diye?. Öncelikle buna açıklık getirmek gerekir.. Narin, Bağlar’da kaybolmadı.. Ki Bağlar, Diyarbakır’ın en büyük ilçesi.? Nüfus itibariyle, bir çok kentin katbe katı!.. Dehlizlere sahip bir ilçe!..

***

Zaten, Narin ilçe merkezinde kaybolmuş olsaydı, mülahazalar farklı olurdu!.. Çünkü Bağlar merkez olarak, kendisine has “aksiyonel” kimliğe, dehlizlere sahip!..

Israrla Narin nerede, sorgulamamızın da nedeni, köyde kayboluşu!.. Hane sayısı, 40-50 civarında, bin kişilik bir nüfusa bile sahip değil..!

***

Fransa’daki okura verdiğim yanıta, yönelttiği soru…! “Ne fark eder ki, ha köy, ha ilçe?” Fark noktası, yüksek!.. Öyle değil.. Yukarıda aktardım Bağlar ilçe merkezi olsaydı, çok farklı suç ve suç nevileri hanesine kurban giden bir evlat olarak görür, sorgulardık!.. Ama durum öyle olmadığı için üstüne üstüne sorgulanıyor, Narin nerde diyerek?!

***

İlk andan itibaren, mesleki tecrübe ve benzer vakıalarda, çıkan sonuçların, okuması, oluşan genel kanaat; “Narin aile içi bir meseleden kaynaklı kaybedildi!.. Onu tanıyan, bilendir; katili veya kaçıranı?..” Ölüsü de, dirisi de, o köyün kapsam alanı içerisinde çıkacak!.. Amca’nın tutuklanması, tedbir amaçlı denilse de, “kasten öldürmek, hürriyetten alı koymak” gibi, ağır suç, çok şeyi okutur!..

***

Dedim ya, karamsarlık ve endişe dozajım, kaygılarım yüksek!.. Hayli umutsuzum!.. Ama Allah’tan da umut kesilmez!.. Dar bir çevrede, iki haftayı geride bırakan zaman dilimi içerisinde Narin’den halen de ölü veya diri noktasında, haber alınmayışı, kaygıları da, kuşkuları da, suç ve suçlu normunu da yükseltiyor!.. Sözün başına gelirsek; “NARİN NERDE?…”

***

GÜNÜN SÖZÜ…

Ağzından çıkanı kulağı duymayandan, kahraman yaratan sol siyaset!…